Kaygıyı bir kenara bırakın anı yaşayın!
Her daim ölüm gerçeğinin farkında olanların ve geçen her saniyenin değerini bilenlerin felsefesi; anı yaşamak.
Geçmişte yaşananları düşünmek suçluluk duygusunu, gelecekte yaşanacakları düşünmek endişe duygusunu uyandırır. Geçmiş geçmiş, gelecek de henüz gelmemiştir. Yaşanan tek an, şu andır.
Her zaman mantıklı ve kontrollü olmak zorunda değilsiniz. Bu düşünce, geleceğe karşı daha endişeli olmanıza yol açar. Duygularınızı kucaklayın, endişeli hissetmeyi insan olmanın bir parçası olarak düşünün. Duyguları bastırmaya çalışmak kısa vadede işe yarayabilir. Ancak zihnimiz hayatın kendisi kadar karışıktır. Endişelerinizi yok sayarak problemi daha fazla büyütüyor olabilirsiniz.
Kulağınıza basitleştirilmiş gibi gelebilir ancak nefes egzersizi anda kalmanıza yardımcı olacak etkili bir yöntemdir.
Endişeli insanlar çoğunlukla kendileri için gerçekçi olmayan hedefler belirleme eğilimindedir. Kendinize olan güveninizi ve başarı hissini tazelemek için kısa vadede daha kolay hedefler belirleyin. Bu hedeflere teker teker ulaşmak, tahmin ettiğinizden daha hızlı bir şekilde ilerlemenize yardımcı olur. Bu ise daha fazla mutluluk ve daha az endişe getirir.
Zihin ve beden birbirinden ayrı hareket eden iki bağımsız sistem değildir. Fiziksel sağlığın duygusal zindelik üzerindeki olumlu etkisi pek çok bilimsel çalışmayla kanıtlanmış durumda. Uyku saatlerinize ve beslenme düzeninize dikkat edin.
Bunu daha önce milyonlarca kez duymuş olabilirsiniz. Ancak fiziksel aktivite, ruh sağlığımız için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biridir. Mutluluk hormonu olarak bildiğimiz endorfin, fiziksel aktiviteyle birlikte artmaya başlar.